Koşulsuz Adalet Hareketi olarak 16 Temmuz günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde sivil darbe 15 Temmuz’un 5. Yıl dönümünde 34. nöbetimizi gerçekleştirdik.
- Bugün Türkiye’de kesintisiz olarak devam eden hukuksuzlukların beşinci yıl dönümü. İronik bir biçimde demokrasi ve milli irade günü ilan edilen 15 Temmuz 2016’dan itibaren Türkiye Cumhuriyeti, iktidar partisi ve partili cumhurbaşkanının ablukası altına alınmış durumda. Bu beş yıl içerisinde milli irade kavramını silah ve kalkan olarak kullanan iktidar partisi demokrasi ile bağdaşmayacak birçok hukuksuzluğa imza atmıştır. Zaten aksak ilerleyen Türkiye demokrasisi bu dönemde daha da gerilemiştir.
- Muktedirle fikir birliği içerisinde olmayan birçok memur terörist ilan edilerek görevinden ihraç edilmiş, yüzlerce aydın ve gazeteci hapsedilmiş ya da yurt dışında sürgün hayatı yaşamaya mahkûm bırakılmıştır. Bu hukuksuzluklardan en önemlisi ise 16 Temmuz 2016 tarihinde iktidar tarafından yargıya yapılan sivil darbedir. Darbe girişiminin hemen ertesi günü sabah saatlerinde yüzlerce hâkim savcı terörist ilan edilerek hukuksuzca gözaltına alınmış, birkaç gün içerisinde ise mesleklerinden atılmıştır. Böylece iktidar hâkim ve savcılara gözdağı vermiş, kendi hukuksuzluklarına karşı hesap sorulabilmesinin önüne geçmiştir.
- Darbenin ertesinde ise cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getirilerek, tek adam rejimine yasal bir hüviyet kazandırılmıştır. Güçler ayrılığı ilkesi bertaraf edilmiş, muhaliflerin mecliste temsili ise ancak iktidarın sınırları içerisinde şekillenmeye başlamıştır. Milli irade kavramı eğip bükülerek yalnızca çoğunluğun diktasına evirilen totaliter bir rejim kurulmaya başlanmıştır. Mecliste iktidarın sinir uçlarını kaşıyan ve halkın oylarıyla seçilen HDP milletvekilleri ile Selahattin Demirtaş verilen oylar hiçe sayılarak, yıllardır cezaevinde tutulmaktadır. İktidarın sonucunu beğenmediği seçimler İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneğinde olduğu gibi tekrarlanmaktadır. Yine halkın oylarıyla seçtiği belediye başkanları yerine kayyım atanarak ¨milli irade¨ hiçe sayılmaktadır.
- İktidarın hukuksuzluklarına karşı yapılan en ufak bir gösteri dahi polisin sert müdahalesiyle karşılaşmaktadır. Demokratik toplumun en önemli unsurlarından olan açık fikirlilik umursanmadan en ufak bir eleştiriye dahi cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma açılmakta, halk sindirilmeye çalışılmaktadır.
- Dünya demokrasi endeksine göre 167 ülke arasında 104. sırada yer alan Türkiye, sivil özgürlükler alanında Batı Avrupa ülkeleri arasında açık arayla son sırada bulunmaktadır.
Koşulsuz Adalet Hareketi olarak; kin, nefret ve ayrımcılıkla kitlesini konsolide ederek iktidarını korumaya çalışan, demokratik değerleri ayaklar altına alan iktidar tarafından oluşturulan hak ihlallerinin sona erdirilmesini talep ediyoruz.