Koşulsuz Adalet Hareketi olarak 8 Ocak Cuma günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde yedinci nöbetimizi gerçekleştirdik. Nöbetimiz 4 kişinin katılımı ile nöbetimiz 2 saat sürdü.

  • Bu hafta nöbet esnasında işlediğimiz konu Gazeteciler Günü öncesinde Türkiye’de tutuklu bulunan Gazeteciler ve medyaya uygulanan baskılardı.
  • Gazeteciler Türkiye’deki hak ihlallerinden nasibini alan önemli kesimdir. Türkiye Hükümeti ve onunla aynı fikirleri paylaşanlarla ilgili yapılan tüm eleştirel haberler sansürleniyor. Sansürün yanı sıra bu haberlerin altına imzası bulunan gazeteciler, gazetenin sahipleri ve editörleri de adli soruşturmadan geçiriliyorlar. Türkiye’de gazetecilik yapan herkes iktidarı karşısına aldığı takdirde sansüre ve adli soruşturmalara maruz kalıyor.
  • AKP’nin 18 yıllık iktidarı döneminde en az 721 gazeteci tutuklandı. Gazetecilerin en çok tutuklandığı yıllar ise OHAL‘in uygulandığı 2016 ve 2017 yıllarıydı. Şu an 145 gazeteci koronavirüs salgınına rağmen tutuklu bulunurken, en az 260 gazetecinin yargılanmasına devam ediliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler(RSF)‘in basın özgürlüğü indeksine göre Türkiye, 180 ülke arasında 154. sırada bulunuyor
  • Tüm bu baskı ve sansür girişimleri de maalesef bunlarla sınırlı değildir. Tutuklu bulunan 145 gazeteci ve yargılanmakta olan 200’den fazla gazetecinin dosyaları sadece Türkiye’deki rejim mahkemelerinin keyfi uygulamalarından değil aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yıllardır bu dosyalarda karar vermemiş olmasından dolayı da halen adalet beklemektedir.
  • 4 yıldır AİHM‘in önünde bulunan Ahmet Altan dosyasında Özgürlük ve Güvenlik hakkı açısından iç hukuk yolları tüketilmiş olmasına rağmen AİHM hala karar vermemiştir. Bu durum AİHM’in yürüttüğü „yargı politikası“nıortaya koymakta ve Mahkeme’nin bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından tereddüt doğurmaktadır.
  • Türkiye’de etkili bir iç hukuk yolu olmamasına rağmen varmışçasına hareket eden ve yıllardır katlanarak artan hak ihlallerine karşı görevini yerine getirmeyen AİHM, dosyası önüne gelmiş olan gazeteciler arasında da ikili bir tutum sergilemekte ve karar vermemektedir.

Koşulsuz Adalet Hareketi olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle tekrar dile getirmek istediğimiz talebimiz tutuklu gazetecilerden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bekleyen başvurular hakkında bir an önce karar verilmesidir.