Koşulsuz Adalet Hareketi olarak 25 Aralık Cuma günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde beşinci nöbetimizi gerçekleştirdik. Salgının devam etmesi nedeniyle 4 kişinin katılımı ile nöbetimiz 2 saat sürdü.
- Bu hafta nöbet esnasında işlediğimiz konu Türkiye’nin de şu sıralar tartışılan gündemi olan çıplak aramada esnasında yaşanılan hak ihlalleriydi.
- Teknolojinin bu denli geliştiği bir çağda “çıplak arama”ya devam edilmesinin hem usulüne uygun yapılmayan ve hem de kötüye kullanılması her zaman mümkün bir kanuni imkan olduğunu, bu nedenle Meclisin bir yasa değişikliği ile ya da idarenin yeni düzenlemelerle bu sorunu bitirmesi gerektiğini belirttik.
- Çıplak arama keyfiliği, insanlık onurunu hedef alan son derece utanç verici bir uygulamadır. Gözaltına alınan veya tutuklanan kişilere, bu şekilde adeta ruhsuz bir et parçasıymışlar gibi muamele edilmesi kesinlikle kabul edilemez. Yıllardır süre gelen bu usul, özellikle siyasi suçlular üzerinde uygulanmakta ve hiç bir psikolojik veya tıbbi eğitimi olmayan cezaevi personelinin keyfiliğine bırakılarak da adeta cezalandırma ve yıldırma aracı olarak kullanılmaktadır. Söz konusu aramalar açıkça taciz niteliğinde olup muhatabın onurunu incitmeyi hedeflediğinden, mağdurların bunu dile getirmeleri ise bir hayli güçleştiğini anlattık.
- İçerisinde ‘hukukçu’ların da yer aldığı bir grup iktidar mensubunun mesnetsiz yalanlamalarına karşın, mağdurların sosyal medya üzerinden maruz kaldıkları bu insanlık dışı muameleyi tüm cesaretleriyle anlatmaları durumun gerçekliğini şüphe götürmez bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Bizler Koşulsuz Adalet Hareketi aktivistleri olarak, özellikle muhalifler üzerinde bir çeşit cezalandırma ve yıldırma yöntemi olarak kullanılan söz konusu keyfi çıplak arama uygulamasının asla kabul edilemez bir yöntem olduğunu buradan haykırıyor, sorumlu devlet personeli ve cazaevi yönetimlerinin derhal buna bir son vererek, evrensel hukuk ilkelerine dönmeleri çağrısında bulunuyoruz.