10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde de her hafta olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde nöbetteydik. Bu nöbetimiz salgının devam etmesi sebebiyle 5 kişi ile 2 saat sürmüştür. Nöbet sırasında,
- İnsan Hakları Günü olması sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak on yıllardır sürekli olarak yaşanan hak ihlallerini dile getirdik.
- Türkiye’de en temel hakları ihlal edilen, geçtiğimiz haftalarda memurlar tarafından darp edilen Muhammed Ali Taş, Hüsamettin Uğur, bunun ötesinde geçmişte hukuksuzca ölümüne sebep olunan Berkin Elvan, Tahir Elçi, Mevlüt Öztaş, Kuddusi Okkır, Taybet İnan, Ali El Hemdan’ı andık.
- Son 20 yılda 2.125 kişinin yargısız infaz ve fail-i meçhul sonucunda, 785 kişinin cezaevlerinde, 82 kişinin ise gözaltında öldüğünü; 56.900 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını bu sebeple bireylerin yaşam hakkının hiçe sayıldığını anlattık.
- Son 40 yılda 1.497.175 kişi siyasi suçlamalarla gözaltına alındı, 202.302 kişi benzer suçlamalarla tutuklandı. 1.116 yerleşim yerinde sokağa çıkma yasağı uygulandı. 582.419 kişinin pasaportu iptal edilerek en temel haklardan biri olan seyahat özgürlüğü engellendi. Son 40 yılda en az 130 bin kişi ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bu bağlamda bireylerin özgürlüklerinin ellerinden alındığını belirttik.
- Haklarında yargı kararı olmadan idari işlemler ile 134.000 kişinin mesleğinden ihraç edildiğini, sadece 2016- 2018 arasında 1.056.000 kişi hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla soruşturma açıldığını, bireyin hiç olmadığı kadar ayrımcılığa tabi tutulduğunu, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, bireylerin savunma haklarının ellerinden alındığını belirttik.
Büyük operasyonlarla bugüne kadar 1600’den fazla avukatın mesleklerinin gereklerini yerine getirdikleri için siyasi gerekçelerle gözaltına alındığı, 600’den fazla avukat tutuklandığı, bireye yeterli savunma hakkı verilmediği Türkiye insan haklarına daha saygılı bir devlet olmayı hak ediyor.