Koşulsuz Adalet Hareketi olarak 4 Aralık Cuma günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde ikinci nöbetimizi gerçekleştirdik.  Corona virüsü salgını nedeniyle 4 kişinin katılımına izin verilen nöbetimiz 3 saat sürdü. Nöbet sırasında;

  • Nöbet alanında hedef ve planlarımızı içeren broşürler dağıttık, masamıza gelen ziyaretçileri bilgilendirdik.
  • Her hafta ayrı konu işleme hedefiyle başladığımız nöbetlerimize ilk işlediğimiz konuyu Türkiye’nin yıllardır değişmeyen gündemi olan Kadın Hakkı ihlallerine ayırdık.
  • Açıklamamızda; her türlü insan hakkı ihlalinin arttığı günümüz Türkiye’sinde kadınlar özelindeki insan haklarının da zorlu bir süreçten geçtiğine ve kadın haklarının bizatihi insan hakları konusu olduğu pratik yaşamda ne yazık ki bir karşılık bulamadığına da değindik. Ataerkil kültür kalıpları içerisinde kadın haklarının da nasıl gün geçtikçe aşındığının özetini geçtik.
  • Toplumsal barışın yerini kin ve nefrete bıraktığı bir ortamda güçsüz kesimler, devletin sınırsız iktidarı altında daha da ezilmektedir. Yaşanılan bu vahim tabloda İstanbul Sözleşmesinin fesih tartışmalarından kaygı duyduğumuzu dile getirdik.
  • Açıklamamızda ayrıca Figen Yüksekdağ, Acun Karadağ, Nazan Bozkurt, Alev Şahin, Esma Uludağ, Halime Gülsu ve Şebnem Korur Fincancı gibi hak ihlaline uğramış kadınları andık.
  • Daha nice baskı altındaki kadınların yaşadıkları toplumsal ayrımcılık metoduyla normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu gerçeklerin bilincinde olarak umudumuzu yitirmeden çalışacağız. Bize göre;

Türkiye’nin güçlü kadınları, hayatlarını çalmaya çalışan, erkekleri kadınların sahibi gören, evliliği kutsal, kadını hiçe sayan ve siyasal rejim tarafından alkışlanan erkek egemen bir toplumu değil, güçlü ve eşit haklara sahip olduğu bir toplumu hak etmektedir.